Yoga Rivayetleri

‘‘Yoga yapıp hala kendisiyle barışmayı başaramamış, yoga yapmasına rağmen ne kadar da sinirli biri, yoga yaparken sürekli oturmuyor musunuz? Yoga yapan kimi tanıdıysam egoları hep çok yüksek, rahatlayıp esnemek için yoga yapılmıyor mu?…’’

Bir süredir yoga yapıyorsanız mutlaka yukarıdaki cümlelerden bir veya şanslıysanız birkaçı ile karşılaşmış olmalısınız. Hepimizin dışardan baktığında karşı koyamadığı bir takım düşünce zincirleri içinde bulunmuşsunuzdur. ‘Kilolu diyetisyen güven vermez’ gibi, bir yoga eğitmeni ile ilgili de bir çok olur-olmaz yargı var kafamızda. 

Özellikle de son dönemde sosyal medyada paylaşılan imgeler üstünden zayıf, esnek, kimi zaman çok da zor duruşların içinde, muhteşem kıyafetler ile dünyanın müthiş bir köşesinin manzarasını arkasına alıp gülümseyen kişiler aracılığı ile yogayla tanıştıysanız yaklaşın yeni haberler var!

Yoga kolay değildir ve de her zaman iyi hissettirmeyebilir.

Bunun en iyi pazarlama cümlelerinden biri olmadığı kesin, ama gerçekçi olalım. Genel pazarlama ve sosyal medya mecralarında görünen yüzü ile gündelik istikrarlı yoga pratiği arasında bir uyuşmazlık olduğunu yoga pratiği yapmaya başladıktan kısa bir süre sonra anlayanlarınız olmuş belki de bu yolculuğu orada bırakmışsınızdır…

Yoga, günümüze ulaşan kadim bilgilerin de dediği gibi huzura giden bir yol vadediyor. Kimse ne yolculuğun keyfinden ne de ne kadar süreceğinden bahsetmiş. Muhtemelen bir süre sonra pratiğiniz size bir tür memnuniyet ve dinginlik getirecektir. Fakat pratiğinizin her zaman iyi hissettirmesi gerekmez. 

Her türlü spiritüel çalışma gibi, yoga da, yüzleşme ile ilgilidir. Bu kısmı işin alengirli tarafı aslında :) Pratiğin getirdiği derinlikle yüzleşmek istemediğimiz dönemler olabilir. Bu dönemler bazen 1-2 ay bazen birkaç sene sürebilir.

Örneğin, meditasyon yapmanın bir savaşa döndüğü dönemler vardır. Rahat bir oturma pozisyonu bulmak, odaklanmak, zihnin dalgalarını seyretmek - özellikle de endişeli ya da geçmişle ilgili depresif fikirler üretiyorsa - kolay olmaz. Bazen saatlerce, hareketsizliğin içine rahatlıkla yerleşerek kalmak ise çok kolaydır. Karanlık taraflarımıza şahitlik ederken nötr kalmak ve belki biraz daha şefkatli yaklaşımımızı yanımıza almak da pratik ister. Her gün yeniden ve yeniden tekrar bu pratiğe dönmeyi seçmek ise bilinmeyene güvenebildiğimizin parıltısıdır. 

Spiritüel pratiğin getirdiği alışkanlıklar sadece zihinde değil, yaşamın içinde de zor dönemlerden geçerken bize destek olan mihenk taşlarımız haline gelir. Pratiğin her gün hafif, özgür ve kolay olduğunu hissetmeyi bekleselerdi muhtemelen bugün uzun yıllardır yoga yapan kişiler olmazdı. Peki ya sizin yoga yaparken derinlerde karşılaştığınız taraflarınız neler?