Tantra Hakkında Bilmek İsteyebileceğiniz Her Şey

Genellikle tantra kelimesini duyduğunuzda aklınıza cinsel çağrışımlar geliyor ise merak etmeyin yalnız değilsiniz. Tantra kesinlikle insanlarla daha içten ve derin bir bağ kurmayı vaadeder. 

Yakın ikili ilişkilerde yaşanan iletişimsel kopuklukları, heyecan ve merakın kaybolmasını, ruh eşinizin şu anda bulunduğunuz ilişkide değil de dışarıda bir yerlerde olma olasılığının sorgusunu hayatınızda bir ya da birden fazla deneyimlediyseniz okumaya devam edebilirsiniz :) 

Uzun ya da kısa süreli ilişkilerde derinlemesine aşk ve tutku arayışı çiftleri çeşitli cinsellik, tantra, çift terapisi vb. atölyelere yönlendiriyor. Modern “kutsal cinsellik” hareketi ilham ve tekniklerinin çoğunluklu kısmını geleneksel kadim gelenek olan Hatha Yoga’dan alıyor. İnsanın kendi potansiyelinin derinliklerini inceleme arzusunun 60’lardan itibaren gelişerek arttığını görüyoruz. Taoist Orta Asya öğretilerinden Hindistan’ın cinsel sanatı olan Kama Sutra’ya ve sonrasında ana akım olarak gördüğümüz seks terapilerine kadar bir çok farklı teknik kişilerin birbirlerine güvenle yaklaşmasını hedefliyor. 

Cinselliğe farkındalıkla yaklaşmak isteyen herkesin tatminsizlik yaşadığını söyleyemeyeceğimiz gibi cinsel tatminsizlik yaşayan çiftler de bu konu ile ilgili kendilerini ifade etmekte (doğal olarak) çekingenlik gösterebiliyor. İlişkiyi tazelemek, yakınlık seviyesini derinleştirmek ve daha tatmin olunan bir bağ kurmak için Tantra’dan destek almak mümkün. 

Tantra nedir?

Google aramasını bir kenara bırakmak gerekirse Tantra kelimesini duyduğumuzda hepimizin zihinlerinde öncelikli olarak Tantrik seks çağrışıyor olabilir. Tantra’nın Batılılaşmış bu çekici tarafı ve işin reklam/pazarlamasını bir kenara bırakırsak yüzlerce yıllık bir felsefe ve pratik olduğunu söylemek mümkün olacaktır. Sonuç olarak yükselmiş bir cinsel istek ve fiziksel hazzın farklı yolculuklarını destekliyor olsa da Tantra, enerji bedeni uyandırarak mutlak memnuniyete yerleşme deneyimi ile ilgilidir. Bütün olma ile aramızda kurduğumuz bağ da diyebiliriz. 

Tarihsel olarak her yoga ekolü ruhsal gelişim ve iç görü için farklı bir yol izlemektedir. Tantrik okul uygulayıcıları ve öğrencileri için isteği uyandırmak fiziksel bedenin ötesindeki memnuniyeti deneyimlemek için önemli bir basamaktır.

Bazı yogik uygulamalar içeri bakarak kişinin kendisini araştırması, inzivaya çekilmesi, dünyevi zevkleri bir kenara bırakarak mutlak bütünlük için alan açması ile özdeşleşmiştir. Tantra ise tam tersini yapmaktadır, insanların birbirleri ve dünya arasındaki bağın yogasıdır. Kişi bir başkası ile kurduğu derin ve içten bağ ile mutlak bütünlüğü deneyimlemektedir. 

Tantrik öğretmenlerin çoğunlukla söyledikleri bir şey vardır: “İlişki’nin kendisi nihai yogadır. Eğer bir ilişkiniz varsa bu yogadır, spiritüel yolunuzdur. İlişiki, içinden geçmeniz gereken her türlü dersi size öğretecektir.”

Tantra’nın Kısa Bir Tarihi

Tantra hareketi Budizm ve Hinduizm’in içinde tomurcuklanmaya İ.Ö 500’lerde başlamıştır. Tüm dini ortodoks bakış açısının dışına çıkarak, arınma kavramını, kast sistemi dışında bir adanmışlık hareketini başlatmıştır. 

Hinduizm içerisinde Tantra, Brahman sınıfı tarafından Vedik pratik ritüellerine karşı olarak daha alt kastlarda yerini aldı. Budizm’de ise karşıt bir hareket olarak keşiş ve rahibelere karşı bir duruş haline geldi. Richmond Universitesi dini çalışmalar araştırmasına göre tantrik pratikler kuralları sorguladı ve bazılarını da yıktı. 

Tantra kelimesi Sanskrit dilinde “dokuma” anlamına gelir, fakat karmaşık bir dil olan Sanskrit’te bu kelime döngüsel, yayma, dışa doğru genişleme anlamlarında da kullanılmaktadır. Bütün dünyanın birbirine dokunmuş örüntüsünü vurgulayan Tantra geleneği bilginin ve aklın sınırlarını genişleten bir sistemdir. Hatha Yoga ise tam olarak yoginin kontrolünde olan bir beden yaratmak amacı ile Tantra’nın içinden doğmuştur. 

Tantra sistemi, çok keskin ve net tanımlar içinde incelenmesi mümkün olmamakla birlikte birbiriyle çelişki gösteren yazıtlara, inanç ve aktivitelere sahiptir. Fakat değişmezlik gösteren, tutarlı Tantrik okul yaklaşım ve felsefi perspektifleri şöyledir:  

  1. Tantra spiritüel özgürlüğe odaklanır - bu özgürlük meditasyon ile mümkündür. Dini ve toplumsal doğrulardan birey ancak bu şekilde özgürleşebilir.

  2. Tantra kadın merkezlidir - Hindu Tantrik bakış açısında dünya Shiva (eril) ve Shakti’den (dişil) meydana gelir. Kutsal dişi enerji olan Kundalini her varlıkta mevcudiyet gösterir. Tantrik çalışmalar bu enerjiyi uyandırarak yayılmasını hedefler.

  3. Tantra uygulayıcıları spiritüel güç ararlar - Siddhi’ler (doğaüstü güçler) Tantra çalışan kişiler için kendiliğinden gerçekleşir. Beden tüm evreni barındıran bir mikrokozmozdur.


Peki Nasıl oldu da Tantra Seksileşti?

Bedene ve isteklerimize başa çıkılması ve arındırılaması gereken bir şey olarak bakmak yerine aydınlanmaya giderken kullandığımız bir araç olarak bakan Tantra bu dünyadan özgürleşmenin yine bu dünyada gerçekleşeceğini vurgulamaktadır.

Uzun süredir Tantrik metinler üstüne çalışan araştırmacıların da değindiği gibi Batısal Tantra algısı ile gerçek Tantra sisteminin çok az ortak noktası bulunmaktadır. Tantrik metinlerin çok ufak bir kısmı cinsellikten bahsetmektedir. Çoğunlukla metinlerde mantarlar, tanrılara adanma biçimleri, meditasyon için görsellemeler bulunmaktadır. 

Doğu’nun cinsel ve spiritüel tekniklerini Batı’nın seksoloji, psikoterapi ve New-Age kişisel dönüşüm teknikleri ile birleştirerek Tantra bugünkü formunu almış ve belki de biraz dejenereleşmiş oldu.

Hatha Yoga’ya bağlılığını vaadeden öğrenciler Tantra’nın vadettiği özgürleşmeye ulaşabilirler. Bu pratiği uygulayan kişiler birçok kriya (arınma), pranayama, asana ve meditasyon tekniğini kullanarak Kundalini’yi canlandırabilirler. Hatta büyük Hint Tantra öğretmenlerine göre öncelikle 4. ya da 6. çakraları aktive ettikten sonra ancak kişi hazır ise 2. çakrayı aktive etmek gerekiyor ki buradaki büyük enerjiyi kontrol etmek mümkün olabilsin. 

Bedeni ve yaşam deneyiminin kendisini kutsal sayarak bu dünyada varolmanın anahtarlarını sunan Tantra öğretisi hakkında derinlemesine bilgi edinmek isteyenler için mutlaka eski metin okumalarına başvurmakta fayda olacaktır. 

Bu yazı Yoga Journal’ın 19 Ağustos 2021 sayısından kısmi bir çeviridir. 

Previous
Previous

Pozitif Tavır Zehir Olur Mu?

Next
Next

Büyük Bedenler için Yoga