o boşluğu dolduran eksilmenizdir

Murathan Mungan’ın dediği gibi.

Kayıp dendiğinde ilk aklımıza ölümler ya da ayrılıklar geliyor.

Halbuki kayıplar, insanlar ya da şeylerin ötesine uzanır.

Yönümüzü, kendimizi ya da kontrolü de kaybedebiliriz. İtibarımızı, öz-değerimizi ya da karşımıza çıkan olanakları kaybedebiliriz. Umudu, bakışaçımızı, mutluluğu, müteşekkir hissetmeyi ya da inancı kaybettiğimiz gibi.

Bunları kaybetmek - derinlerde bir yerde - çoğu zaman bir kişiyi, ev ya da işimizi kaybetmekten daha korkutucu gelebilir. Bir ayrılık ya da ölüm belleğimizin arka odalarında dolaşırken yas bedenimizi belki de hiç terketmez, biz sadece yaşamda ilerlemeye devam ederiz.

Peki,

kaybettiğimiz inancımızdan ya da umudumuzdan nasıl ilerleyebiliriz?

Kendimizi ya da kaybettiğimiz öz değerimizi nasıl geride bırakırız? Artık var olmayan taraflarımızı nasıl yenileriz?

Paulo Coelho’nun Işığın Savaşçısının Elkitabı’ndan bir alıntı var:

“Kayıpla karşılaştığımızda, gitmiş olan şeyi yeniden kazanmaya çalışmanın bir faydası yoktur. Diğer taraftan, hayatınızda yeni bir alan açılmıştır — ve burada yeni bir şeyle dolmayı bekleyen boşluk bulunur. Birini kaybettiğiniz anda, tam tersi gibi görünse de, size büyük bir dilim özgürlük verilmiştir.”

Gideni aramak çok doğal. O korkutucu boşluğu doldurmak tamamen normal. İyileşmek, değişmek, kendimizi toparlayıp yeniden iyi hissetmek isteriz. Umudumuzu, inancımızı ve mutluluğumuzu yenileyerek her şeyin iyi olduğuna dair olumlu bir hale gireriz.

Belki çözüm o kadar da apaçık ortada değildir. Belki yalnızca o açılan yeni boşluğu bir süre fark etmeliyiz. Şimdi bu boşluğun getirdiği özgürlük, serbestlik hissini deneyimleyerek ileri nasıl adım atacağımıza bakabiliriz.

Kayıp yaşamın büyük bir parçası olması dışında aynı zamanda gerekli de.

Kendinizi artık boş olan bu alana tamamen bırakabilir misiniz?

Hatırlayın, o alanlar aslında boş değil. Sadece sizin daha farklı bakmanızı bekliyor.

Previous
Previous

Geçicilik ve Belirsizlik Üstüne

Next
Next

Bir yoga eğitmenini iyi yapan şey(ler) nedir?