Yoga Derslerinde Neler Oluyor?

Hep bir yoga dersini denemek isteyip de aklınızdaki endişelere bir yanıt bulamadığınızdan adım atamadınız mı? O zaman mutlaka bu yazıya bir göz atın. Stüdyodaki bir yoga dersinde sizi neler bekliyor?

Araştırmanızı yaptınız mı?

Her şeyden önce bulunduğunuz yerde mutlaka ufak bir araştırma yapın. Gitmek istediğiniz dersin tarzına ve eğitmenin geçmişine bakın. Hatta eğer mümkünse gidip eğitmenin kendisiyle öncesinde biraz sohbet edip aklınıza takılan şeyleri sorun. Yanıtlar size iyi gelirse bir sonraki adıma geçebilirsiniz. Bu aynı zamanda eğitmenin de sizi tanımasına, ne gibi ihtiyaçlarınız olduğunu öğrenmesine yardımcı olacaktır. Belki fiziksel bir rahatsızlıktan dolayı derse katılmak istiyor olabilir ya da biraz esneklik kazanmak istiyor olabilirsiniz.

Hangi tarzdan başlayacağınızla ilgili aklınız karışıksa mutlaka yoga çeşitleri ‘ne bakın!

Derse erken gitmekte fayda var

Yaklaşık bir 10 dk öncesinde derste olun. Eğitmenin dersten önce isteyebileceği destek ekipmanları olabilir, ya da daha önce bir rahatsızlığınız olup olmadığını konuşmak isteyebilir. Tabiki önce giderseniz kendi yerinizi rahatlıkla seçebilirsiniz de.

İpucu: Başta herkes sizi izliyormuş gibi gelebilir, ama emin olun kimse sizi izlemiyor. Yoga işsel bir pratik olduğu için herkes kendi hikayesiyle meşgul. Muhtemelen dersten sonra kimlerin olduğunu siz bile hatıralamayacaksınız. 

Dokunulmazlığınıza ara verebilirsiniz

Eğitmen derste ellerle yönlendirmek almak isteyip istemediğinizi soracaktır. Elle yönlendirme almak bedeni fark etmek, hareketin içine daha rahat ve doğru hizalamada yerleşmek için çok güzel bir yöntem. Eğer ki elle yönlendirme size sert gelirse mutlaka söyleyin. Ya da her ne nedenle olursa olsun öğretmenin size dokunmasını istemediğinizde bunu rahatlıkla ifade edin. Kimse size alınmayacaktır :) Bazı günler o eğitmenin de elle yönlendirme almak istemediği mutlaka olmuştur. 

Ne giymeli?

Daha önce hiç yoga yapmadıysanız ve gözünüz ‘biraz’ sosyal medyaya kaydıysa altı üstü bir kıyafet olan şeyin ardındaki kocaman sektörü fark etmişsinizdir. Birçoğu mankenler tarafından tanıtılan bu kıyafetlerin bir çoğunun malzemesi ise polyester! Yani naylon…

Hatırlamanız gereken tek ve en önemli şey yoganın bedeninizin şekliyle hiçbir alakası olmadığı ve rahat kıyafetler giymiş olmanız. Isındığınızda çıkarmak için 1-2 kat giyinmek iyi bir fikir olabilir. Yüksek bel taytlar da frikik vermediğinizden emin olup zihninizi sadece eğitmenin söylediklerine odaklamak için destek olacaktır :) 

Erkekler için tabiki durum biraz daha kısıtlı, eşofman altları biraz kalın gelebilir. İnce pamuklu altları tercih etmek hareket özgürlüğü açısından iyi olacaktır. 

Nedir bu çorap çılgınlığı?

Yoga çıplak ayak yapılır (aslında bu kadar). Bunun en önemli nedenlerinden biri ayağın altındaki sinir uçlarını uyarmak ve yerle temasını yeniden geliştirmek. Ayrıca çorap varken zemin kaygan olabilir, “ama kaymayan çoraplar var” dediğinizi duyar gibiyim. 2. Cümleyi lütfen tekrar okuyalım :) 

Aç mı tok mu olmalı?

Karnınız tokken yoga yapmak her türlü bedensel aktivitede olduğu gibi buradada da iyi bir fikir olmayacaktır. Çok aç kaldığımızda ise yeterli gücü bulmak için bedenin ihtiyacı olan enerjiyi sağlayamacaktır. Pratikten 2 saat önce tam bir öğün yiyebilir belki sonrasında, muz, fındık/fıstık gibi minik bir atıştırmaklık yapabilirsiniz. Tamamen bir şeyler yiyip içmeyi dersten yarım saat önce bırakmış olun yeter.

Eka pada neee?!

Derste eğitmenin garip bir dilde bir şeyler söylemeye başladığını fark edebilirsiniz. Hiç merak etmeyin, minik bir beyin sarsıntısı geçirmedi. Çoğu yoga asanasının Sanskrit dilindeki karşılığını söylüyordur. Çok temel asanaların isimlerine siz de bir iki derste aşina olmaya başlarsınız. 

Sınıf kapasitesi

Kendi alanınızı belirlerken kaç kişilik bir sınıfta ders yaptığınız da tabiki önemli. Bazen geniş bir alanda 4-5 kişi olabilir bazen ise 15-20 kişilik bir sınıfta her mat arasında 5 cm yer kalacak şekilde bitişik olabilir. Her iki durumun da farklı bir keyfi var. Kalabalık sınıflarda samimiyete biraz daha alan açarak birlikte pratik yapmanın tadını çıkarabilirsiniz. 

Om’lamak ya da Om’lamamak

Tamamen sizin keyfinize kalmış. Bazı derslerin başında ya da sonunda eğitmene katılabilirsiniz. Katılamaya da bilirsiniz. Ama bu bütüncül rezonansı kendi bedeninizde de deneyimlemenizi çok tavsiye ederim. Dersin sonunda eğitmenin ‘namaste’ dediğini de duyabilirsiniz, buna ‘namaste’ diyerek cevap vermek de çok tatlı bir karışılık olacaktır. Namaste, içimdeki ışık içindeki ışığı selamlıyor, anlamına gelmektedir.

Nefes almayı hatırla!

Bir çok yoga dersinde nefes çalışmaları (Pranayama) ile karşılaşacaksınız. Buna adapte olmak da tabiki zaman isteyen bir şey. Fakat başlarda en önemli kısmı nefesi tutmadığınızdan emin olmak. Önemli olan nefesin, her ne durumda olursak olalım, akması. Nefesi aldım mı verdim mi kısmına takılmadan, zaman içinde ‘doğru’ zamanlarda alıp-verdiğinizi göreceksiniz.

Başlangıç Zihni

Ve tabiki Unutmayın! Her zaman daha esnek, daha güçlü birileri olacak. Burası kocaman bir dünya. Her zaman hatırlayın, ‘kötü’ yoga yapan kişi diye bir şey yok. Öğrenmeye açık ve istekli olmak yeterli. Pratiği iyi ya da kötü yapmak değil, pratiğin kendisine yaklaşımımız bu işin anahtarı.

Sabır, istikrar, açık bir kalp, bedenin sınırlarına saygı göstermek, yüzeye çıkan hislerle bağlantı kurmak, anda kalmaya istek duymak, denge pozlarında 5 dk durmaktan çok daha önemli. Bu muhteşem yolculukta deneyimlerin kendisinin keyfini, yeni başlayan olmanın tadını çıkarın!